तुर्की में dağıtmak का क्या मतलब है?
तुर्की में dağıtmak शब्द का क्या अर्थ है? लेख में तुर्की में dağıtmak का उपयोग करने के तरीके के बारे में द्विभाषी उदाहरणों और निर्देशों के साथ-साथ पूर्ण अर्थ, उच्चारण की व्याख्या की गई है।
तुर्की में dağıtmak शब्द का अर्थ उपयोग करें है। अधिक जानने के लिए, कृपया नीचे विवरण देखें।
dağıtmak शब्द का अर्थ
उपयोग करेंverb |
और उदाहरण देखें
Eğer eski dergilerimiz biriktiyse belki hizmet gözetmeni ya da başka bir ihtiyar onları dağıtmak üzere etkili yollar bulmamıza yardım edebilir. ऐसी पत्रिकाओं को असरदार तरीके से बाँटने में सेवा अध्यक्ष या कोई और प्राचीन हमारी मदद कर सकता है। |
Onlar “dağıtmağa hazır ve cömert” olmanın Yehova’dan nimetler getirdiğini ve “gerçekten olan hayatı” elde etme ümitlerini güçlendirdiğini anladılar. (I. उन्होंने पाया कि “उदार और सहायता देने में तत्पर” होने से, उन्हें यहोवा की ढेरों आशीषें मिलीं हैं और “सत्य जीवन” पाने की उनकी आशा और भी पक्की हुई है। |
Radyo ve televizyonun henüz olmadığı o yıllarda, kişinin görüşünü ifade etmesi için en çok kullanılan yöntemlerden biri broşür yazıp dağıtmaktı. उन दिनों जब रेडियो और टीवी का आविष्कार नहीं हुआ था, अपनी राय लोगों तक पहुँचाने के लिए पैमफ्लेट यानी पर्चों का इस्तेमाल किया जाता था। |
Kutsal Kitabı ve ona dayalı yayınları basıp dağıtmak, ibadet yerleri ve Büro binaları inşa etmek ve bakımını yapmak, felaket zamanlarında iman kardeşlerimize acil yardım sağlamak büyük miktarda maddi kaynak gerektirir. बाइबलें और दूसरे प्रकाशन छापने और बाँटने में, सभाओं के लिए इमारतें और शाखा दफ्तर बनाने और उनके रख-रखाव में और अचानक आनेवाली विपत्ति के समय भाई-बहनों को राहत पहुँचाने में काफी साधन लगते हैं। |
1 Yüzyıllar önce, resul Pavlus, Timoteos’a iman kardeşlerini ‘iyilik işlemek, iyi işlerde zengin olmak, dağıtmağa hazır ve cömert olmak’ üzere teşvik etmeyi öğretti. (I. सदियों पहले पौलुस ने अपने संगी विश्वासियों को उत्साह दिलाने के लिए, तीमुथियुस के ज़रिए कुछ ऐसी हिदायतें दीं कि वे “भलाई करें, और भले कामों में धनी बनें; और उदार और सहायता देने में तत्पर हों।” |
Sırf dağıtmak için yayınları halka açık yerlerde bırakmayın. उन्हें सार्वजनिक जगहों पर मत छोड़िए, वरना वे यूँ ही बिखरे पड़े रहेंगे। |
Eğer iyi durumdaysa onları tarla hizmetinde dağıtmak üzere var gücümüzle çalışmalıyız. अगर ऐसा है, तो हमें क्षेत्र सेवकाई में इनका वितरण करने की पूरी कोशिश करनी चाहिए। |
Bu dergileri geniş çapta dağıtmak istiyoruz. हम इन पत्रिकाओं को विस्तृत रूप से वितरित करना चाहते हैं। |
3 Saygısız Bir Tutumdan Nasıl Kaçınılabilir? Tapınmamızın saygınlığını ve kutsallığını takdir ederek, kuşkusuz hiçbirimiz fısıltıyla konuşarak, bir şeyler yiyerek, sakız çiğneyerek, kâğıt hışırdatarak, gereksiz yere tuvalete giderek ya da ibadetlere geç gelmeyi alışkanlık edinerek başkalarının dikkatini dağıtmak istemiyoruz. ३ अनादरशील होने से कैसे बचें: हमारी उपासना की गरिमा व पवित्रता को समझते हुए, निस्संदेह हम खुसुर-फुसुर करने, खाने, चूइंग-गम चबाने, क़ाग़जों को मरोड़ने, बार-बार अनावश्यक ही शौचालय जाने, या सभाओं में आदतन देर से आने के द्वारा दूसरों को विकर्षित करना नहीं चाहेंगे। |
Bu beni yürekten etkilemişti, babamla birlikte, tanıdıklarımıza bu önemli umumi konuşmanın yer aldığı küçük kitabı dağıtmaktan mutluluk duydum. इसने मेरे दिल में जोश भर दिया और पिताजी के साथ मैंने उस पुस्तिका को जिसमें यह महत्त्वपूर्ण जन भाषण था, अपने परिचितों में बाँटने का आनंद लिया। |
Örneğin, Ecclesiastics Indicted adlı broşürü dağıtmak için bir akşam cemaatteki diğer kardeşlerle birlikte trene bindik ve Dresden’den 300 kilometre uzaklıktaki Regensburg kentine gittik. एक बार हमारी कलीसिया ने योजना बनायी कि हम ऐक्लसियासटिक्स इंडिक्टड ट्रैक्ट बाँटने रीजन्सबर्ग शहर जाएँगे जो कि ड्रैस्डन से करीब 300 किलोमीटर दूर है। तब हम भी एक शाम को अपनी कलीसिया के साथ ट्रेन से वहाँ के लिए रवाना हो गए। |
Sonra Bolivya’da broşürler dağıtmak üzere oradan ayrılmış. फिर वे ट्रैक्ट बाँटने के लिए बोलिविया रवाना हो गए। |
▪ Başkalarına dağıtmak üzere teşkilatın yayınlarını çoğaltmak uygun mudur? ▪क्या दूसरों को वितरण करने के लिए सोसाइटी के प्रकाशनों को दोबारा उत्पन्न करना उचित है? |
Bu, her gün yaklaşık 6.500 kişiye öğlen yemeği dağıtmak anlamına geliyordu. हमें हर दिन करीब 6,500 लोगों को दोपहर का खाना देना था। |
Gençler bile bu işe katıldı. Bazıları da yiyecek ve içecek dağıtmak için oradaydılar. कुछ जवानों ने भी हाथ बँटाया। दूसरों ने काम करनेवालों के लिए नाश्ते-पानी का इंतज़ाम किया। |
4 Komşu sevgisi, bizi ibadetler esnasında dikkati dağıtmaktan kaçınmaya yöneltmelidir. ४ अपने पड़ोसियों के लिए प्रेम हमें इस बात के प्रति सतर्क बनाएगा कि हम सभाओं के दौरान विकर्षण का कारण बनने से दूर रहें। |
Ayrıca onlar hakiki Hıristiyanların tanıtıcı özelliğinin şifa dağıtmak değil bundan çok daha önemli bir şey olduğuna inanır. वे मानते हैं कि सच्चे मसीहियों की पहचान चंगाई के कामों से नहीं, बल्कि इससे भी बढ़कर एक दूसरी चीज़ से होती है। |
Daha az önem taşıyan noktalar üzerinde durarak dikkati dağıtmaktan kaçınacak. वह छोटे-छोटे मुद्दों पर विषय बदलने से बचता है। |
Öte yandan, Tanrı’nın adaleti ödül ya da ceza dağıtmakla sınırlı olsaydı, insanlığın durumu ümitsiz olurdu. दूसरी ओर, यदि परमेश्वर का न्याय प्रतिफल देने या दण्ड देने तक सीमित होता, तो मानवजाति की स्थिति आशाहीन होती। |
Herkes Gökteki Krallık Haberi’ni dağıtmaktan zevk alıyor; bu nedenle, kuşkusuz çok sayıda müjdeci bu özel faaliyetin yapıldığı ayların bir ya da ikisinde öncü yardımcılığı yapmak isteyecek. हरेक व्यक्ति राज्य समाचार का वितरण करने का आनंद लेता है और इसमें कोई शक नहीं कि अभियान के एक या दोनों महीनों में प्रकाशक बड़ी तादाद में सहयोगी पायनियरों के तौर पर अपना नाम दर्ज़ कराएँगे। |
Onları dağıtmak, başkalarının yakında daha iyi şeylerin geleceğiyle ilgili iyi haberi öğrenmelerine yardım etmenin en güzel yollarından biridir. इन्हें वितरित करना उन सर्वोत्तम तरीक़ों में से एक है जिनके द्वारा हम दूसरों को यह सुसमाचार सीखने में मदद दे सकते हैं कि कुछ बेहतर जल्द ही आनेवाला है! |
Özellikle bu son vakitte, kötü düşman kuvvetleri dikkatimizi Yehova’nın egemenliğiyle ilgili en önemli davadan başka tarafa çekmeye kararlıdırlar ve çok sayıda kişisel ilgi alanı yoluyla dikkatimizi dağıtmak üzere bizi ayartmaya çalışıyorlar. खासकर इन आखिरी दिनों में हमारा दुश्मन, शैतान और उसकी दुष्ट सेनाएँ इसी कोशिश में हैं कि हम यहोवा के राज्य करने के अधिकार के सबसे अहम मसले से अपना ध्यान हटा दें और अपने स्वार्थ के कामों में उलझे रहें। |
O günlerde, asıl amacım Mukaddes Kitaba dayanan yayınlardan mümkün olduğunca çok dağıtmaktı ve bu, sürekli seyahat etmek anlamına geliyordu. उन दिनों हमारा खास लक्ष्य था लोगों को ज़्यादा-से-ज़्यादा बाइबल साहित्य बाँटना, और इसके लिए अकसर हमें एक जगह से दूसरी जगह जाना पड़ता था। |
Özellikle nisan ve mayıs ayında bu yayınlardan daha fazla sayıda dağıtmak istiyoruz, çünkü gene çok ilgi çekici makaleler yayımlanacak. के अप्रैल और मई अंक उन सभों के लिए जो एक आनंदपूर्ण भविष्य चाहते हैं रुचिकर और आकर्षक लेख प्रस्तुत करेंगे। |
Gördüğünüz üzere Ebola, insanlığa karşı diğer tehditler gibi gücünü güvensizlikten, dikkat dağıtmaktan ve bölünmekten alıyor. देखो, इबोला, सब की तरह खतरा हैं मानवता पर, यह बढ़ता है अविश्वास और व्याकुलता और विभाजन से। |
आइए जानें तुर्की
तो अब जब आप तुर्की में dağıtmak के अर्थ के बारे में अधिक जानते हैं, तो आप सीख सकते हैं कि चयनित उदाहरणों के माध्यम से उनका उपयोग कैसे करें और कैसे करें उन्हें पढ़ें। और हमारे द्वारा सुझाए गए संबंधित शब्दों को सीखना याद रखें। हमारी वेबसाइट लगातार नए शब्दों और नए उदाहरणों के साथ अपडेट हो रही है ताकि आप उन अन्य शब्दों के अर्थ देख सकें जिन्हें आप तुर्की में नहीं जानते हैं।
तुर्की के अपडेटेड शब्द
क्या आप तुर्की के बारे में जानते हैं
तुर्की दुनिया भर में 65-73 मिलियन लोगों द्वारा बोली जाने वाली भाषा है, जो इसे तुर्क परिवार में सबसे अधिक बोली जाने वाली भाषा बनाती है। ये स्पीकर ज्यादातर तुर्की में रहते हैं, साइप्रस, बुल्गारिया, ग्रीस और पूर्वी यूरोप में कहीं और कम संख्या में हैं। तुर्की भी पश्चिमी यूरोप के कई अप्रवासियों द्वारा बोली जाती है, खासकर जर्मनी में।